Elektrikli Bisiklet
Bisiklet Fransızca’dan gelme velespit kelimesinin evrilmesi sonucu oluşmuş bir kelime. Günümüzde tanımını motorsuz veya motorlu, iki veya üç tekerlekli bir ulaşım aracı olarak yapabiliriz. Eski Türkçe’ye bakıldığında ise çiftteker ve çalınga gibi kelimelerin kullanıldığından da bahsedebiliriz. Osmanlı döneminde Arapça kökenli olan derrâce denildiğine de birçok kaynakta rastlanmaktadır. Bugün günlük hayattan olimpiyatlara kadar bisikletlerin birçok alanda kullanımı ele alınabilir. Dünya tarihindeki önemli savaşlarda da bisikletler çok önemli rolleri üstlenmiştir. BMX, dağ bisikleti, şehir bisikleti, tandem (çift kişilik bisiklet), tur bisikleti, yol bisikleti gibi türlerden bahsedebilmek mümkün. Vitesli ve vitessiz olarak da bisikletleri iki kategoriye ayırabiliriz.
Bisikletin icadı konusunda dünya üzerinde fikir ayrılıkları vardır ancak genel kanı ünlü kaşif Leonardo da Vinci’ye ait 1492 yılındaki çizimlerin geliştirilmesi ile özetlenmektedir. Bir diğer referans noktası da Alman Baron karl von Drais de Sugerbrun tarafından icat edildiğidir. Keşif sonrası 14 km boyunca bu aracı kullanan Drais ilk olarak Paris’te bu aracı sergiledi ve koşu makinesi adını kullandı. İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi “Michaux Company” tarafından yapılmıştır. Bisiklet üretiminde kullanılan malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800’lerin sonunda ise fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.
Elektrikli Bisiklet Nedir?
Aslına bakılırsa bisikletler halen daha gelişimini sürdürüyor. Günümüzde artık çok önemli bir kavram daha var: Elektrikli bisiklet. Bundan yıllar önce küçük boyutlu motorların bisikletlere monte edildiği başarılı tasarımlar vardı ancak yine de günlük hayata tam olarak entegre olamadı. Fosil yakıtlı motorların blokları, yakıt deposu ve aktarım sistemlerinde sağlam malzemeler seçimi nedeniyle daha da artan ağırlıkları pratikliğe gölge düşürdü. Elektrikli motorların ise zamanla iyice küçülmesi, batarya teknolojilerinin gelişmesi ve başarılı tasarımların sonrasında ise bugün gerçek anlamda insan gücüne ek alternatif bir enerji kaynağı ile ilerleyen pratik ulaşım araçlarından bahsedebiliyoruz. Türkçe’de her ne kadar “akülü bisiklet” denmesi ifade için daha uygun olsa da “elektrikli bisiklet” demeye çoktan alışıldı bile ve geri dönüşü oldukça zor.
Aslında elektrikli bisiklet de günümüzde çok geniş kapsamlı bir ifadedir. Elektrikli bisiklet deyince normal görünümü bisiklete benzeyen ancak elektrik motoru ve batarya düzeneği içeren yine pedalı olan taşıtlar akla gelmelidir. Diğer taşıtlar genelde elektrikli moped ve elektrikli scooter gibi adlandırılmalıdır. Bugün jant büyüklükleri 26 inç olan elektrikli bisikletleri dahi kolaylıkla görebilirsiniz ancak tasarım ve kullanım amacına göre 14 inç tekerlekli olanlara kadar birçok model seçeneği vardır. Hatta bir dönem çocuk bisikleti diyeceğimiz katlanır tasarımlı bisikletlerin de günümüzde elektrikli bisiklet olarak güncellenmiş modellerini de kolaylıkla görebiliyoruz. Yaklaşık dört yıldır tam anlamıyla hayatımıza girmiş olan elektrikli bisikletler Türkiye’de bile yüzlerce model seçeneğine sahiptir.
Elektrikli Bisiklet Kullanmak Zor mu, Nasıl Öğrenilir?
Eğer daha önceden bisiklet kullanmayı biliyorsanız elektrikli bisikletlerde 1-2 dakikalık bir alışma süresi sonrasında profesyonel şekilde kullanmaya devam edebilirsiniz. Normal bisiklet kullanmaktan farksızdır. Ancak ilk kez bisiklete binmeyi öğrenecekseniz ve de elektrikli bisikletle buna başlıyorsanız biraz çalışma ile birkaç haftada işi çözebilirsiniz diye düşünüyoruz. Hatta elektrikli bisiklet kullanmak zor mu, nasıl öğrenilir diye soran onlarca kişi olduğuna eminiz. Açıkçası bize göre elektrikli bisiklet kullanmayı öğrenmek pedallı diğer bisikletleri öğrenmekten daha kolaydır. Pedala basmak denge mekanizmasını ilk etapta biraz zorlayacağı için elektrikli bisikletlerde elektrik motoru desteği ile ayaklarınızı aşağı sarkıtarak daha kolay bir şekilde denge kurmayı öğrenebilirsiniz. Elbette dönüşlerde, yavaşlamalarda, frenlemelerde yine zamanla kazanacağınız tecrübelere ihtiyacınız olacak.
Elektrikli bisiklet, scooter ve moped’ler arasında kullanması en zor olan elektrikli bisikletlerdir diyebiliriz. Elektrikli moped’lerin özellikle üç tekerlekli modellerinde denge kurma zorunluluğu yoktur ve trafik kurallarına uyarak ilk günde bile tedirginliği üzerinizden atabilirsiniz. Elektrikli scooter sürmeyi öğrenmek de oldukça basittir ve hatta kaykaydan daha kolaydır. Çocukluk dönemlerinizde kaykay veya paten geçmişiniz varsa yine aynı gün tedirginliği üstünüzden atabilirsiniz. En baştan öğrenmesi en kolay olan elektrikli scooter’lardır. Elektrikli moped’lerin de iki tekerlekli olanları ağır olmaları nedeniyle biraz alışma süresi gerektirebilirler. Bulunduğunuz bölgede sabah erken saatlerde park ve sahil kenarlarında biraz deneyim kazanarak tüm taşıtlara kolay bir şekilde uyum sağlayabilirsiniz. Yine de önce deneyim kazanıp sonra farklı bir model alırım diyorsanız en düşük maliyetli olanlarla başlamak da faydanıza olabilir.
Elektrikli Bisiklet Nasıl Çalışır?
Elektrikli bisiklet aslında bir bisiklettir. Avantajı şarjı bitse bile pedallarla normal bir bisiklet gibi kullanılabilmesidir. Elektrikli bisikletler bildiğiniz standart bisikletler gibi pedallı ve viteslidir. Aynı şekilde fren düzenekleri vardır. Tek fark olarak gerektiğinde itici güç olarak kullanabileceğiniz bir elektrik motoru da zincir sistemine bağlıdır ve bu motor bataryadan beslenir. Marka ve modele göre motorun gücü, bataryanın kapasitesi, menzil ve hız gibi özellikler değişmektedir. Hatta bazı üst düzey modellerde bir nevi dinamo etkisiyle pedallı sürüş sırasında bataryayı şarj edebilen düzenekler yani geri kazanım sistemleri yer almaktadır. Özellikle itici güce veya pedal çevirmeye ihtiyaç duyulmayan yokuş inişleri gibi sistemlerde bu özellik oldukça faydalı olmaktadır ancak fiyatlar üzerinde ciddi etkide bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
Elektrikli bisikletlerde motor sürekli olarak çalışmaz. Sadece gaz kolu çekildiğinde devreye girerek size yardımcı olur. Eğer hafif meyilli bir yolda yorulduğunuzu hissederseniz pedal çevirmeyi bırakarak motor desteği alabilirsiniz veya yokuş yukarı çıkarken motordan destek isteyebilirsiniz. En hassas nokta elektrikli bisikletlerin sudan korunmasıdır. Normal şartlarda bisikletler korozyonu geciktirmek adına silinerek temizlenmeli ve asla yıkanmamalıdır. Elektrik motoru, kablolar, kontrol kartı ve batarya gibi sistemler içerdiğinden elektrikli bisikletler bu noktada biraz daha hassastır ve hatta yağmurda bile mümkünse kullanılmamalı veya elektrik sistemi kuruyana kadar devreye alınmamalıdır. Üreticiler genelde su sıçramalarına karşı direnç sunuyorlar ancak yıkanma veya yağmurda kalma gibi durumlarda hemen olmasa bile bir süre sonra sıkıntı yaşayabilirsiniz.
Elektrikli Bisiklet Bakım İster mi, Nerede Tamir Ettirilir?
Elektrikli bisiklet lastik tamiri, fren ayarı, pabuç değişimi, jant düzeltme, batarya tamiri / değişimi gerektirebilecek bir cihazdır. Normal şartlarda kullanıma bağlı olarak sadece lastik ve balatanın eskimesi düşünülebilir ancak bazen kullanım hataları, bazen de yaşanabilecek küçük kazalar farklı tamir ihtiyaçları gerektirebilmektedir. Bizler Kadıköy’ün merkezi Söğütlüçeşme’de elektrikli bisiklet bakımı ve tamiri konusunda teknik servis olarak hizmet veren bir işletmeyiz. 20 yıla yaklaşan teknik servis geçmişimiz ve elektrikli bisikletler konusundaki deneyimimizle size tamir ve bakım dışında yedek parça ve aksesuar gibi ihtiyaç duyulan noktalarda da destek sunuyoruz. Teknoway aynı zamanda ikinci el elektrikli bisiklet alımı ve satışı yapabileceğiniz bir noktadır. Elektrikli bisikleti nereye satabilirim diyorsanız İstanbul Kadıköy’deki beş katlı mağazamızı ziyaret etmenizi öneririz.
Teknoway İstanbul Kadıköy’de Söğütlüçeşme Caddesi üzerinde ve Söğütlüçeşme Camii’nin tam karşısında hizmet vermektedir. Elektrikli bisikletlerle ilgili tüm arızalar işçilik ve yedek parça garantisi ile yapılmaktadır; tamamen orijinal yedek parçalar tercih edilerek onarım gerçekleştirilmektedir.
